Genel

ÖZEL GÜVENLİĞİN 16.YILI

ÖZEL GÜVENLİĞİN 16.YILI

On altıncı yılını geride bıraktığımız 5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanunun kanunlaştığı 2004 yılı yıldönümü olarak kabul edilse de, özel güvenlik uygulamasının ülkemizde ilk başlangıç yılı olan 1981 tarihini esas kabul etmek daha doğru olacaktır. Özel güvenlik hizmetleri otuz dokuz yıldan beri toplum hayatı içinde yerini almış ve her noktada artık varlığı kabul ettirmiştir.

Bu yıl, önceki yıllara göre biraz daha fazla kendisini hissettiren bir meslek haline gelmiştir. Bunda pandemi sürecinin etkisi çok büyük olmuştur. Bu süreçte sağlık neferleri ile birlikte görev almışlar ve kamu sağlığı adına can siperane çalışmışlardır. Dünyanın bile çaresizlik içinde kaldığı bu zorlu dönemde hayatını kaybeden özel güvenlik görevlilerine, sağlık çalışanlarına ve vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı dileriz.

Bu yıl dönümüne fazlası ile buruk giriyoruz. Yitirdiğimiz değerlerimizi her zaman şükranla anacağız.

Özel güvenlik birimleri ve görevlileri devletimizin almış olduğu önlemler çerçevesinde sağlık çalışanları ile birlikte büyük bir özveri ile uyum içinde bir çalışma sergilemişlerdir. Asıl görevleri olan kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki güvenlik hizmetlerini ifa ederlerken salgın sırasında kendilerine düşen görevleri de takdir edilecek şekilde ifa etmişlerdir. Özel güvenlik görevlileri sadece sağlık kurumlarında değil, fabrika, banka ve AVM gibi halkın yoğun olarak bulunduğu ticari işletmelerde de alınan önlemlerin uygulanması noktasında görev almaları ile dolaylı da olsa ekonomimize katkı sağlamışlardır. Çalışma hayatının normalleşme sürecinde yerini alarak destek sağlamışlardır. Bu salgın dönemi özel güvenlik hizmetlerinin gerekliliğini ve onlara olan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Güvenliğe ihtiyaç var mı? gibi zaman zaman soru ve tartışmalara konu olsa da bunun gerekliliği ve farkındalığı net olarak bu dönemde ortaya çıkmış ve bu tartışmalara nokta konulmuştur.

Hatırlanacağı gibi daha önceki yıllarda terör odaklı ve terör faaliyetlerini en aza indirgemeye yönelik yani önleyici, caydırıcı görev hizmeti ifa edilirken, şimdi bir başka tehdit ve tehlike önceliğimiz haline gelmiştir. Bunun yanında rutin hizmetlerimiz devam ederken, önceki tehditleri göz ardı etmeden yeni olası tehlikelere karşı görevlerimiz devam edecektir.

Ulusal ve uluslararası tehditlerin yerinde durduğu bilinci ile kendimizi ve mesleği geliştirmemiz hayati önem arz etmektedir. Artık toplumun genel güvenliğinin yanında, en az onun kadar önemli olan “toplum sağlığı” da görevlerimiz arasında yerini almıştır. Özel güvenlik sektörü tüm unsurları ile bu süreci başarı ile sürdürmüş ve sürdürmektedir. Bu süreçte özel güvenlik birimleri, genel kolluk ve sağlık sektörü ile birlikte uyum içinde çalışarak çok iyi bir örnek sergilemişlerdir. Önümüzdeki dönemlerde kendisini ispatlamış olan özel güvenlik sektörüne farklı başka görevlerde tevdi edilebilir. Özellikle şimdi içinde olduğumuz dönemler gibi olağanüstü hal durumlarında genel kollukla birlikte etkin çalışma ortamları ve uygulamaları başlatılabilir.

Bir takım olumsuzluklar olsa da hayatın akışı devam ediyor. Bizim içinde öyle, STK’ lar olarak mesleğimiz ve meslektaşlarımızı ilgilendiren konular üzerinde hassasiyetle durulması gereken hususları paylaşıyoruz. Olumlu ve olumsuz gelişmeleri birlikte değerlendiriyoruz. Güzel olanları alkışlıyor, eksik kalın kısımlar ile ilgili fikirlerimizi beyan ederek düzeltilmesi noktasında gayretler sarf ediyoruz. Bu noktada, ihtiyaç duyuldukça istek ve önerilerimizi ilgili birimlere iletiyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu önerilerin bir kısmı hayata geçiriliyor, bir kısmı olgunlaşması için bekletiliyor, bir kısmı da kabul görmüyor. Bizler bu önerileri sunarken laf olsun diye değil, saha uygulamalarını gözlemlenerek ve sahada birebir yaşayarak olabilirliği olan öneriler ile gidiyoruz.

Örneğin 05.04.2007 yılında EGM’ ne ‘’Özel Güvenlik Sektöründe Olmasında Fayda Görülen Eksiklikler’’başlığında 41 madde ile ihtiyaç duyulan konular arz edilmişti. Bu 41 madde içinden bu zamana kadar bazı konular ele alınarak düzenlemeye gidilmiş olması özel güvenlik mesleği adına sevindirici bir husustur.

Bu öneriler içinden hayata geçirilen bazı başlıklarını paylaşmak istiyoruz.

Madde 1-Temel eğitim öncesi sağlık kurulu raporlarının aldırılması.

Madde 9-Yenileme eğitimlerinden sonra istenilen sağlık kurulu raporlarının ve harçların kaldırılması

Madde 11-Özel Güvenlik görevlilerinin görev esnasında kullanmış olduğu kıyafetlerin tek tip yapılarak, kıyafetlerin özelliklerinin ve miktarlarının yönetmelikle belirlenmesi. (Bu alanda, kamuda çalışan özel güvenlik görevlilerine tek tip kıyafet uygulaması güzel bir örnektir, bunun özel sektöre de yaygınlaştırılması gerekir.)

Madde 12-Özel güvenlik birimlerinde hiyerarşik yapının belirlenmesi.

Madde 14-ÖGG Kimlik kartlarının tek merkezden oluşturularak tek bir sicil belirlenmesi ve kimlik kartlarının yeniden şekillendirilmesi.

Madde 27-Denetimlerin periyodik olarak tüm sektörde yapılması. (“bağımsız Denetim Kurulları oluşturularak, denetimlerin bunlarca yaptırılması uygun olacağını değerlendiriyoruz.)

Madde 31-Grup nakil hizmetleri ile ilgili düzenlemeye gidilmesi, gibi kısaca bazı konularımızda düzelemeye gidilmiş olması sevindiricidir.

Ancak daha çözüm bekleyen birçok meselemizin olduğunu meslektaşlarımız yakından biliyor ve takip ediyorlar.

Devlet idaresi sisteminde, otuz dokuz yıllık kısa bir süreli mazisi olmakla birlikte özel güvenliğin sorunlarını bir çırpıda halletmek mümkün değildir. Ancak bunların gündeme alınıp en kısa zaman zarfında da çözüme kavuşturulması mesleğin geleceği açısından önem arz etmektedir.

Sorunlar ve çözümler zaman içinde değişkenlikler ve farklılıklar gösterse de sorunlarımız bellidir. Çözümleri de üç aşağı beş yukarı bellidir.

Kamuoyunda güncelliği olan Bekçi Kanunu olarak adlandırılan ‘’Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’’nda bazı olumlu düzenlemeler yapılarak hayata geçirildi. Kolluk hizmetleri anlamında bu güzel gelişme ile birlikte, özel güvenlikte olduğu gibi bu kanunda da‘’kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetten’’ söz edilmektedir. Dolayısı ile özel güvenlik yetkilerinde de Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununda olduğu gibi eşitlemeye gidilebilir. Ayrıca eğitimlerinin de buna benzer şekilde planlanması hizmetin daha verimli hale getirilmesine yardımcı olabilir. Aynı zamanda özlük hakları noktasında da örnek teşkil edebilir.

Çözümler ancak tüm tarafların katılım sağlaması ile bir noktaya taşınabilecektir. Aksi takdirde çözüm diye ortaya konulanlar güdük kalacaktır. Bu noktada tüm taraflar üzerine düşeni yerine getirmekle mükelleftir. Bu yönde çaba sarf edilmesi her bir tarafın ve de ülkenin lehine olacaktır.

Özel güvenlik hizmetlerinin işleyiş, uygulama ve özlük hakları yönünden bir takım sorunları olduğu gibi, sektör içinde yer alan EGM’nin, güvenlik birimlerinin, şirketlerin, eğitim kurumlarının, alarm merkezlerinin de sorunları ve şikâyetleri de veya önerileri olabilecektir. Dolayısı ile tüm taraflar bir araya gelerek bu sorunlarımızı hep birlikte çözebiliriz, çözmeliyiz.

Özel güvenlik yıl dönümü kutlu olsun… İleriye doğru emin ve umutlu adımlarla ilerleyeceğiz…

22.06.2020

ÖGTM

Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği

Diğer yazıları okumak ister misiniz?