ÜNİVERSİTELER
Rektörlük Makamına,
03.07.2023/16.32
Dünyada ve ülkemizde yeni bir meslek olarak görünmekle birlikte, koruma ve korunmaya ihtiyaç asırlar öncesinden beri süre gelmiştir. Korunma ihtiyacı hep var olmuştur bundan sonrada olacaktır. Bu ihtiyacın günün şartları uyum sağlaması hayati önem taşımaktadır.
Ülkemizde, on dokuzuncu yılını geride bıraktığımız 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun kanunlaştığı 2004 yılı başlangıç olarak kabul edilse de, özel güvenlik uygulamasının ülkemizde ilk başlangıç yılı olan 1981 tarihini esas kabul etmek daha doğru olacaktır. Özel güvenlik hizmetleri kırk iki yıldan beri toplum hayatı içinde yerini almış ve her noktada artık varlığını kabul ettirmiştir.
Geriye dönüp baktığımızda;
–Çıkan yeni kanunla birlikte, eski kanuna oranla özel güvenlik sektörünün içinde yer alan aktörlerinin rolleri netleştiği gibi, ihtiyaçla birlikte doğan karmaşada ortadan kalkmıştır.
-Türk toplumu, özel güvenlik kavramını özümsemiş, benimsemiş ve özel güvenlik ile iç içe yaşamayı öğrenmiştir.
-Vatandaş özel güvenliği kendisine daha yakın görmekte ve daha rahat iletişim kurmaktadır.
-Ülke güvenliğine önemli katkıları olmaktadır, (özel güvenlikle ilgili verileri toplayacak kurum olmadığı için net istatistikler yoktur.)
-Özel güvenlik ciddi oranda istihdam kapısı haline gelmiş ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlamıştır.
-2004-2023 arasında ülke ekonomisine katkısı milyon dolarla ifade edilmektedir.
-Ağır aksakta olsa Sivil Toplum Kuruluşları sektör tarafından desteklendiği gibi, kurum ve kuruluşlar nezdinde hatırı sayılır bir yer elde etmiştir. İstikrarlı bir şekilde faaliyet yürüten federasyon ve derneklerin katkısı önemlidir.
-52 üniversitemizin, MYO bünyelerinde Özel Güvenlik ve Koruma Programı açılmıştır.
-Mesleğin gelişime katkı sağlayıcı çalıştay, konferans, panel, sunum ve eğitim faaliyetleri ihtiyaçlar ve talepler çerçevesinde icra edilmektedir.
-Zaman içinde kanun ve yönetmeliklerde ihtiyaç duyulan revizyonlar STK’larında katkı sunması ile TBMM ve EGM nezdinde karşılık bulmaya başlamıştır.
Yeni Özel Güvenlik Hedefleri
Geçmişe bir göz attıktan sonra bundan sonraki yol haritasını çizerken özel güvenlik sektörünün kendisine yeni bir vizyon belirlemesi gerektiğine inanıyoruz.
Özel güvenlik sektöründe vizyonu belirleyecek olan taraflar;
Hizmet Sunanlar – Özel Güvenlik Şirketleri
Hizmet Satın Alanlar-Kurum, Kuruluş ve Tüzel Kişiler
Eğitim Kurumları
Alarm İzleme Merkezleri
Özel Güvenlik Birimleri
Özel Güvenlik Görevlileri ve İçişleri Bakanlığı yani hükümet.
Burada esas olarak üniversitelerimizin etkin rol üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Değişik birçok üniversitelerimizde Meslek Yüksekokulu/Özel Güvenlik ve Koruma Programları sürdürülmektedir.
Amaç olarak; evrensel değerlerde eğitim vermek, Özel Güvenlik Meslek ihtiyaçlarını karşılayacak ara eleman yetiştirmek, Özel Güvenlik alanında Teknolojiyi kullanabilen ve teknolojik değişime ayak uyduran insan gücü yetiştirmek, Hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş, Atatürk devrimlerine bağlı bireyler yetiştirmek, olarak ulvi değerler belirlenmiştir.
İlk etapta taşların yerine oturması anlamında ihtiyacı karşılamış, ancak gelinen noktada yeni ihtiyaçlar doğmaya başlamıştır.
Hali hazırda mevcut yasa göz önünde bulundurulduğunda sektör kendine has yönetici kadrolarını oluşturamamıştır. Sektör yöneticileri tarafından özel güvenlik ikinci bir geçici iş kapısı olarak görülmektedir ve sürdürebilirliği olmamaktadır.
Genel itibari ile yöneticiler genel kolluktan emekli olmuş asker ve polislerden müteşekkildir. Aslında sektörün kendisini anlayan, özel sektöre ve piyasa şartlarına ayak uyduran, belli ezberleri olmayan özel güvenlik mesleğinin realitelerini bilen ve ona göre yetiştirilmiş yönetici ve idarecilere ihtiyacı vardır. Dolayısı ile MYO okullarından mezun olanlar, sadece diğer güvenlik görevlileri gibi ÖGG Kimlik Kartı sahibi olarak sahada görev alıyorlar. Buradaki avantaj sadece özel güvenlik birimleri içerisinde Güvenlik Sorumlusu unvanı alabilmeleridir.
Oysaki bizim yıllardır önerimiz (ancak şu zamana kadar karşılık bulmadı) sektörün ihtiyacı olan yönetici ve idarecilerinin yetiştiği üniversitelerimiz dört yıllık lisans programlarının hayata geçirilmesidir.
Özel güvenlik sektörünün kendi aktörleri ile kendi ayakları üzerinde durabilmesinin şartlarından bir tanesinin bu olduğunu düşünüyoruz.
Özel güvenlik saha realiteleri düşünüldüğünde, saha çalışmaları çok farkı olarak işlemektedir. Çalışan personel ve hizmet alanlar kendilerini anlayabilen, uygulamalara ayak uydurabilen ve realiteleri bilen yöneticileri görmek istiyor.
Özel güvenlik görevlileri sektör içinde önünün açılmasını bekliyor, gelecek görmek istiyor yani hep özel güvenlik görevlisi olarak kalmak istemiyor, yükselmek kariyer yapmak istiyor, mesleğini ve kendilerini bir üst seviyeye taşımak istiyor. Kısaca umut istiyor.
Sektördekiler dört yıllık lisans mezunu olarak ilgisiz fakülte mezunlarını değil de özel güvenlik mantığı kavratılmış kendi mesleki bölüm mezunları ile çalışmak istiyor.
Eskilerin tabiri ile taşıma suyu ile değirmen döndürmek istemiyor.
En son İçişleri Bakanlığı ve YÖK arasında işbirliği protokolü imzalanmıştı, umarız özel güvenlik sektörü için hayırlara vesile olur ve özel güvenlik mesleğinin gelişimine akademik anlamda da katkı sağlanır.
Sonuç olarak; üniversitelerimiz bünyesinde kurulmuş olan MYO Özel Güvenlik ve Koruma Programı devamı niteliğinde olacak olan ve özel güvenlik mesleğinin ihtiyacı olan özel güvenlik lisans programının üniversitelerimiz bünyesinde kurulmasını, sektörümüzün önemli bir sivil toplum kuruluşu olan ÖGTM Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği olarak arzuluyor ve büyük bir heyecanla bekliyoruz.
Saygılarımla
Cengiz KIVILCIM
Yönetim Kurulu Başkanı
ÖGTM
Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği