SÜLEYMAN NEVZAT KORKMAZ
MHP ISPARTA MİLLETVEKİLİ
Ey Özel Güvenlik Görevlileri Artık Yapılanları Görün.
Dün TBMM Genel Kurulunda bir konuşma yapan MHP Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz,Özel Güvenlik Görevlilerinin sorunları ile ilgili olarak bir Meclis Araştırma Komisyonu Kurulması konusunda girişimde bulunmuş ancak AKP Milletvekillerince bu taleb ret edilmiştir.
Sayın MHP Milletvekili S.Nevzat Korkmaz Özel Güvenlik Sektörünün sorunlarına bir nebzede olsa dokunmaya çalışmış ancak yine engellemelerle karşılaşmış bizde Özel Güvenlik Çalışanları olarak kendisinin çabalarını samimi bulduğumuzu ifade ederek teşekkür ediyoruz.
BU ÇABANIN ENGELLENMESİ BİZ ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN NEDEN BİR ARPA BOYU KADAR YOL ALAMADIĞIMIZIN AÇIK SEÇİK İSPATIDIR.
TAKDİR YÜCE MİLLETİMİZİN VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ İLE AİLELERİNİNDİR.
MHP Isparta Milletvekili Nevzat KORKMAZ’ ın 28.03.2012 tarihli TBMM Genel Kurul konuşması tam metni aşağıdadır.
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri!…
Yüce meclisi saygıyla selamlıyorum.
Son 50 yıldır kamu yönetimi anlayışında bir takım gelişmeler yaşanıyor. Hantal, yapılardan vazgeçiliyor, bazı kamu hizmetleri özelleştiriliyor… Kamu sektörü oransal olarak küçülürken, asli vazifelerini, süratli, etkin ve kaliteli yapabilmesinin yolları aranıyor. Ülkemizde de 1980’den sonra atılan adımlar, bu anlayışın ülkemize yansıması şeklinde değerlendirilebilir. Buraya kadar son derece normal ve olağan…
Ancak tüm dünyada kamu ve özel sektör arasında bu el değiştirmeler yaşanırken devletler denetleyici kimliğinden, sosyal devlet anlayışından vazgeçmiyor.
Hizmet üreteceğim derken insani, çağdaş ve evrensel kazanımlardan taviz vermiyor. Kuralları koyuyor, denetliyor ve cezalandırıyor ve gerekirse tasfiye ediyor. Yani, “Ben hizmeti özelleştirdim, artık sorumluluk bende değil” demiyor, “Saldım çayıra mevlam kayıra” hiç demiyor. İşte özelleştirme uygulamaların da, bizi çağdaş dünyadan ayıran en önemli eksikliklerden birisi bu… Hizmeti özelleştiriyoruz. Hem bu hizmeti gören çalışanları hem de hizmetten istifade edenleri sahipsiz bırakıyoruz. Bunun en bariz örneği, Özel Güvenlik Görevlileri…
Güvenlik hayatımızda 2004’den beri var olan Özel Güvenlik Mensupları bir süredir sorunlarını anlatmak üzere muhatap arıyorlar. Maalesef devleti yürütme sorumluluğunu taşıyan AKP’de bu sorunların çözümüne ilişkin bir irade göremedikleri için muhalefete geliyorlar ve sorunlarını bizlere iletiyorlar. Sayıları 170 bin civarında…
Aileleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiren bu sorun vakit geçirmeksizin TBMM, gündemine alınmalıdır. Özel güvenlik eğitimi veren kuruluşların eksikliklerinden tutun mensuplarının özlük haklarının tanzimine kadar ilgili mevzuatın yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç var.
Devletin kolluk gücü olan polisin, Jandarmanın üzerindeki yükleri bir nebze olsun almak ve onların asli vazifelerine daha çok zaman ayırmasını temin etmek üzere oluşturulan ve bina, tesis gibi belirli mekânların korunması ile sınırlandırılan bu teşkilatın mensupları, terör sorunu yaşayan ülkemizde yavaş yavaş hedef haline gelmeye başlamıştır. Şehit vermeye başlamışlardır. Ancak firmaların kıyasıya rekabet etmesinin faturası bunlara çıkarılmakta, asgari ücret ile hayatlarını idame etme gibi bir zorunlulukla karşı karşıya bırakılmakta, vahşi rekabet anlayışı ile dönen çarklar arasında ülkemizin gencecik evlatları ezilmektedir. Adeta karın tokluğuna çalıştırılan çağdaş köleler misali bir muameleye maruz kalmaktadırlar.
Değerli Milletvekilleri!..
Şu önemli bilgileri de sizlerle paylaşmak ve sektörün içinde bulunduğu şartları ve geleceğini heyetinize açıklamak istiyorum. Özel Güvenlik alanında 1400 kayıtlı firma var ancak bunlardan yaklaşık 300 tanesi aktif durumda. Sektörün %60’ı yabancı sermayenin elinde… En büyük 4 firma da yabancı sermayeli… Aldığımız bilgilere göre bu sermaye içindeki en büyük pay da Yahudi iş adamlarına ait.
Avrupa Özel Güvenlik Şirketleri Birliği bir rapor hazırlamış. Bu rapora göre Avrupa’nın en büyük özel güvenlik sistemine sahip ülkesi TÜRKİYE polisimizin sayısı 232 bin…
170 bin civarında özel güvenlik mensubuyla, dünyanın pek çok ordusundan daha büyük… Ve Mavi Marmara, Gazze, İsrail-Filistin sorunu gibi bir kısım sorunların istismarını günlük meşgale haline getirmiş ve bunlardan sebeplenen hükümet! Size sesleniyorum. “Elleriniz dert görmesin, 170 bin kişilik bir silahlı güç Yahudi sermayesinin kontrolü altında. Elbette Yahudi düşmanlığı yapmıyoruz. Ancak Yahudi aleyhtarlığı üzerine istismar politikaları üreten AKP’nin riyakârlığına dikkat çekmek için, bu bilgilerin de kamuoyunca bilinmesi gerekiyor. Ne diyelim?” Sevsinler sizin dini hassasiyetlerinizi, Gazze ve Filistin sevginizi… Siz mi yetiştireceksiniz dindar nesli? Geçiniz bunları!
Özel güvenlik mensuplarının birçok önemli sorunu var.
Bunlardan bir kısmı yasadan kaynaklanıyor. 5188 sayılı yasadan…
1-Bir tesisi, binayı “koru” diye teslim ettiğiniz ve görevlerini 30 bine yakını silah taşıyarak ifa eden, Özel Güvenlik Görevlileri bu sorumluluklarını sade vatandaşlara tanınan silah kullanma yetkisi ile yerine getirmeye çalışıyor. Bu bakımdan silah kullanma yetkisinin yeniden tanımlanması gerekiyor.
2-Bir diğer sorun; Özel güvenlik şirket yöneticisi ile eğitim kurumu yöneticisi ayrı ayrı tanımlanmalıdır. Özel güvenlik kanunu kapsamındaki projelerde, korunan yerin önemi gözetilerek “Yönetici” atama mecburiyeti İl Özel Güvenlik Komisyonuna verilmeli, böylelikle TCK/24’den kaynaklanan yetki boşluğu, ÖGG’lerine emir ve komuta edecek düzeyde kişilerin sisteme alınmasıyla doldurulmalıdır. .
3-Sektörün KDV oranı %8’e indirilmelidir. Bu ne sağlayacaktır? Hem eğitim ücreti ucuzlayacak, hem kaçak-kayıp önlenerek hem de bu eğitim kurumları KDV’nin düşmesinden elde ettikleri miktarı eğitimin kalitesinin artması için kullanacaklardır.
4-Özel güvenlik hizmeti sunumunda, diğer ülkelerde olduğu gibi, köpek ve atların kullanılabilmesinin önü açılmalıdır.
5-Tazminat hususunda da eşitlik sağlanmalıdır. Görevlerini yerine getirirken yaralanan, sakatlanan özel güvenlik görevlilerine veya ölen özel güvenlik görevlisinin kanunî mirasçılarına, iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen miktar ve esaslar çerçevesinde bağlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşunca tazminat ödeneceğine hükmedilmiştir. Eğer çalışan ÖGG 657’ye tabi ise 2330 sayılı Kanun hükümlerinde belirtilen tazminat miktarlarından istifade edebilmektedir. Yok, SSK’ya tabi ise, iş kazası’na dair düzenlemeler gündeme gelmektedir. Bu durumda, anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
6-Kıyafet ve Logoları tek-tip standart hale getirilmelidir. Bu düzenleme görevlilerin mesleklerine aidiyet duygusunu, birbirleri arasındaki yardımlaşma ve dayanışma duygusunu da geliştirecek ve mesleğin kurumsallaşmasına hizmet edecektir.
7-Kıdem tazminatı sorunu çözülmelidir. Özel güvenlik görevlilerin kıdem tazminatı hakkı görmezden gelinmekte, sorun, sektör işverenlerine yüklenmektedir. Hâlbuki sorumluluk işverenlerle birlikte müşterektir. Hizmet satın alan kamu kurumlarının iş kanunu hükümlerini görmezden gelmeye ısrarla devam etmeleri iyi niyetli bir yaklaşım değildir. İşveren ile görev yapan kurumlar arasında ping-pong topuna döndürülen Özel Güvenlik Görevlileri bundan kurtarılmalı ve net düzenlemeler getirilmelidir.
8-ÖGG’lerin yıllık ücretli izin hakkı sorunu çözülmelidir. Çalışana yasa ile tanınmış bu hak ne yazık ki hem özel hem de kamu kurumlarında göz ardı edilmekte ve yıllık dinlenme ve aileleriyle birlikte olma hakkı zaman zaman gasbedilmektedir.
9-2005’te yayımlanan “Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” yeniden düzenlenmeli, sigortanın kapsamı genişletilerek özel güvenlik personelinin de yararlanmasına imkân tanınmalıdır. ÖGG’nin kasti olmayan şahsi zararından dolayı bu tazminat sistemi devreye girmelidir. Aksi takdirde kamu görevlisi ÖGG ile iş yasasına tabii ÖGG arasındaki sigorta sisteminden kaynaklanan farklılık izah edilemeyecektir.
10-Ayrıca, mevzuatta yer alan Teminat Dışında Kalan Hal kapsamı daraltılmalı ve özellikle “eksik ve yetersiz” hizmet gibi tespiti tartışma yaratacak muğlâk ifadelere açıklık getirilmelidir. Çalışanların bireysel tazminat sorumluluğu yeniden tanzim edilmelidir.
11- Sektörde uzmanlaşmanın önü açılmalıdır. Spor güvenliği, banka güvenliği gibi… Bu hem hizmetin kalitesini artıracaktır hem de çalışanlarda standart uygulamalara ulaşmasına vesile olacaktır.
12-Özel Güvenlik elemanlarının sendika üyeliği hakları tanınmalıdır.
Bu sorunlar önce araştırıp bir rapora bağlamak sonrada bu sorunları çözme hususunda MHP olarak üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyor, saygılar sunuyorum.