Genel

Özel Güvenlikte Geçen Zaman

osmanlıda yasakçılar ile ilgili görsel sonucu

Özel Güvenlikte Geçen Zaman

Dünyanın en eski mesleklerinden sayılabilecek olan ve içinde “Koruma ve Korunmayı” barındıran bir ifadenin anlam bulduğu Özel Güvenlik Teşkilatı’nın kanunlaştığı tarihi hep birlikte anıyoruz. Anıyoruz diyorum, daha henüz kutlama aşamasına gelemedik. Aslında biz 10 Haziran veya 24 Haziran tarihini yıldönümü olarak çeşitli etkinliklerle kutlamaların yapıldığı bir gün olarak yaşamak istiyoruz.

Kanun, yetki, zamlı maaş, yetki aşımı, oldu mu, olmadı mı, çıktı mı, çıkıyor mu, kadro geliyor mu, gelecek mi, taşeronların durumu, KDV 18 den 8 e inecek mi derken zaman geçmiş gitmiş. Geriye dönüp baktığımızda 13 yılın geçmiş olduğunu görüyoruz.

5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 26.06.2004 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türk toplumunda özel güvenliğin 36 yıllık bir geçmişi var. (22.7.1981 tarih ve 2495 Sayılı Bazı Kurum Ve Kuruluşların Korunması Ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun) Son hali ile yapılan düzenlemeler ve değişikliklerle birlikte yeni yasa temel alındığında, anmalarımız ve kutlamalarımızda 26 Haziran tarihine göre şekillenecektir.

 

 

Sektör aktörleri tarafından da kabul gören bu tarih “Güvenlik Günü” olarak kutlanabilir, kutlanmalı da! Artık Türk toplumu tarafından kabul görmüş ve haklı bir yer edinmiştir. Özel Kolluk sıfatı ile ülkemizin en büyük kolluk teşkilatlarından bir haline gelmiştir. Tüm ticari yapı ve organizasyon şemalarında diğer departmanlar gibi olmazsa olmazların içinde yerini almıştır. Toplumun tüm katmanlarının olduğu yerde özel güvenlik hissedilmektedir.

Geriye dönüp baktığımızda;

Çıkan yeni kanunla birlikte, eski kanuna oranla özel güvenlik sektörünün içinde yer alan aktörlerinin rolleri netleştiği gibi, ihtiyaçla birlikte doğan karmaşada ortadan kalkmıştır.

-Türk toplumu, özel güvenlik kavramını özümsemiş, benimsemiş ve özel güvenlik ile iç içe yaşamayı öğrenmiştir.

-Vatandaş özel güvenliği kendisine daha yakın görmekte ve daha rahat iletişim kurmaktadır.

-Ülke güvenliğine önemli katkıları olmaktadır, (özel güvenlikle ilgili verileri toplayacak kurum olmadığı için net istatistikler yoktur.)

-Özel güvenlik ciddi oranda istihdam kapısı haline gelmiş ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlamıştır.

-2004-2016 tarihleri arası ülke ekonomisine ortalama katkısı 200.000.000 $’ın üzerindedir. (Özel güvenlik harçları ana kaynağı teşkil etmektedir.)

-Ağır aksakta olsa Sivil Toplum Kuruluşları sektör tarafından desteklendiği gibi, kurum ve kuruluşlar nezdinde hatırı sayılır bir yer elde etmiştir. İstikrarlı bir şekilde faaliyet yürüten federasyon ve derneklerin katkısı önemlidir.

-42 üniversitemizin, MYO bünyelerinde Özel Güvenlik ve Koruma Programı açılmıştır.

-Mesleğin gelişime katkı sağlayıcı çalıştay, konferans, panel, sunum ve eğitim faaliyetleri ihtiyaçlar ve talepler çerçevesinde icra edilmektedir.

-Özel güvenlik sektöre ilişkin haber ve yorumların yer verildiği “Güvenlik Yönetimi” gibi dergiler sektörün nabzını tutmakta ve bilgi kaynağı anlamında önemli görev üstlenmiştir.

-Zaman içinde kanun ve yönetmeliklerde ihtiyaç duyulan revizyonlar STK’larında katkı sunması ile TBMM ve EGM nezdinde karşılık bulmuştur.

-Geçen zamanda, 5188 sayılı kanunun 20 maddesi çıkartılan 4 kanunla birlikte değiştirilmiş, Uygulama Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde 77 değişikliğe gidilmiş ve 160’ın üzerinde çıkarılan emir yazıları mülga edilmiş ve Birleştirmiş Genelgeler altında toplanarak yayımlanmıştır. Ayrıca KHK ler ile bazı değişikliklere gidilmiştir.

Yeni Özel Güvenlik Hedefleri

Geçmişe bir göz attıktan sonra bundan sonraki yol haritasını çizerken özel güvenlik sektörünün kendisine yeni bir vizyon belirlemesi gerekir.

Özel güvenlik sektöründe vizyonu belirleyecek olan taraflar;

Hizmet Sunanlar – Özel Güvenlik Şirketleri

Hizmet Satın Alanlar-Kurum, Kuruluş ve Tüzel Kişiler

Eğitim Kurumları

Alarm İzleme Merkezleri

Özel Güvenlik Birimleri

Özel Güvenlik Görevlileri ve İçişleri Bakanlığı yani hükümettir.

Önümüzdeki dönemde ülkenin genel güvenliği düşünüldüğünde, özel güvenliğe de büyük görevlerin düştüğü aşikârdır. Mutlak surette tüm kolluk birimlerinin ortak, top yekûn birlikte hareket etme zorunluluğu vardır. Özellikle terörle mücadelede caydırıcılık anlamında özel güvenliğe önemli görevler düşmektedir.

-Özel güvenlikte gerek görülmesi halinde, Mülki İdari Amirinin yetkisinin çok daha etkin kullanılması (KHK ile düzenleneme getirilmiştir ancak uygulamada aktif hale gelmelidir.).

-Özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin arttırılması,

-Eğitimlerinin günün şartlarına göre müfredatın yenilenmesi, basmakalıp konulardan uzak, anlaşılabilir, uygulanabilir bir yapı ile yeniden dizayn edilmesi,

-Dünya coğrafyası içinde ülkemizin konumu gereği eğitim konularında ülke güvenliğini içine alacak eğitim programlarının oluşturulması.

-Eğitimlerde ders materyallerinin arttırılması ve işvelerinin görsel uygulamalı hale getirilmesi (el detektörü, x-ray, CCTV vb.)

-Hizmet içi eğitimlerin, yasak savmadan uzak, bire bir etkin şekilde yapılması,

-Mutlak surette alan eğitimlerinin verilmesi ve iş yerlerinin özelliğine göre istihdamların sağlanması.

-Özel güvenlik sektörü adına uygun olarak tamamen özel hale getirilmelidir. Özel Güvenlik paydaşlarının tamamının temsil edildiği bir üst çatının oluşturulması, özel güvenlikle ilgili tüm iş ve işlemlerinin bu organizma tarafından yürütülmesi,

-Özel güvenlik kılık kıyafet ve teçhizatlarının tek tip belirlenmesi, özellikle spor müsabakaları, yükseköğretim kurumlarında ve toplumsal olayların çıkma riski yüksek yerlerde koruyucu  (kalkan-kask) kıyafetlerin bir an önce kullanılması,

-Denetim hizmetleri hali hazırda devlet eli ile yapılmakta olup, günün şartları göstermektedir ki, devlet daha tepede kontrol yetkisini kullanırken, denetimlerin teşekkül ettirilecek olan üst çatı tarafından yürütülmesi sektörün gelişimine katkı sağlayacaktır.

-Özel güvenlikte belli bir hiyerarşinin tesis edilmesi de düzen ve disiplin getirecektir. Her ne kadar KHK ile ‘’sorumlu’’ atamasından bahsedilse de güvenlik sektörünün ihtiyaçlarına cevap verme niteliğinden uzaktır. Yıllardır anlatılmak istenen ve talep edilen bu değil, düzgün bir hiyerarşik yapıdan bahsediyoruz. Yasak savmak için değil verimli, kaliteli ve sağlıklı bir yapının oluşturulması.

-Hali hazırdaki uygulamada, hakkında 1 yıldan fazla hapis cezası ile yargılananların (özellikle görevi ile ilgili) ÖGG davaları devam ederken, silahlı kimlik kartları, silahsıza çevrilmekte ve berat edinceye kadar geçen sürede çalışamadıklarından, mağduriyetleri söz konusu konusudur. Bu ve buna benzer uygulamaların bir an önce düzeltilmesi ve hukuk konularının yeniden gözden geçirilmesi.

-Özel Güvenlik Meslek Yüksekokulları ile STK ları birlikte çalışma yürütmesinin imkânlarının araştırılması.

Burada yukarıda sıralamaya çalıştığımız bazı konu başlıkları, kanun yapıcılar tarafından dikkate alınmalıdır. Kanun değişikliği çalışmalarında güvenlik STK’nın da yer alması gerekliliği ortadadır. Sistemin içinde olan ve sistem ile iç içe olan bu STK dır.

Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından  ‘’Özel Güvenlik Kanun Tasarısı Çalıştayı’’ ve ‘’Özel Güvenlik Eğitim Müfredatı Güncelleme Çalıştayı’’tertip edildi. Bu çalıştaylar Özel Güvenlik Şirketleri ve sendikaların temsilcileri davet edilerek icra edildi.

Özel güvenlik sektörünün gelişimi için 2004 yılından beri çeşitli illerde hizmet eden derneklerin mesleki bu tür etkinliklerde olması gerektiğine inanıyoruz. Sektörün nabzını en iyi tutan sivil toplum kuruluşları olması hasebiyle olumlu katkıları mutlak surette olacaktır.

Selam ve saygılarımızla

Cengiz KIVILCIM

Yönetim Kurulu Başkanı

Ö.G.T.M.

 

Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği

Diğer yazıları okumak ister misiniz?