Genel

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU BASIN AÇIKLAMASI

Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı Oryal Ünver’in 24-05-2013 tarihinde Stadyum ve Üniversitelerdeki Özel Güvenlik Görevlilerinin Çekilmesi Haberleri Üzerine Yaptığı Basın Açıklaması.

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU BASIN AÇIKLAMASI

 

Bilindiği üzere, 19 Mayıs 2013 tarihinde yazılı, görsel ve sosyal medya gündeminde “ Stadyum ve üniversitelere Özel Güvenlik yerine Polis” başlıklı haberler yer aldı. Bu haberlere göre Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun, son dönemlerde üniversitelerde  ve futbol stadyumlarında  yaşanan olayları  gündemine alarak, konuya ilişkin çalışmalar yürütüleceği;  yasal düzenlemeye gerek olmadığı, idari tasarruflarla düzenlemelerin yapılabileceği duyuruldu. Üniversitelerde son dönemde yaşanan öğrenci olaylarına asla müsaade edilmeyeceğini; üniversite hayatının karıştırılmasına izin verilmeyeceğini açıklayan hükümet stadyumlarda yaşanan olaylarda ise ‘danışıklı dövüş’ olduğuna dikkat çekti.

Açıklamalar 19 Mayıs 2013 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay ve Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç’ın basına verdiği demeçlerde yer aldı.

20 ve 21 Mayıs 2013 tarihlerinde ise, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler tarafından,“Üniversite ve futbol stadyumlarında artık Özel Güvenlik görevlilerinin değil, eğitimli ‘Koruma Memurlarının görevlendirileceği” duyuruldu. Söz konusu ‘koruma/güvenlik memurlarının Emniyet Hizmetleri Sınıfı’nda,“Koruma Memuru” adıyla görev yapacağı ve bu alanda 10 bin kişinin istihdam edileceği açıklandı.

Güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı;  Türkiye’de Özel Güvenlik sektörün gelişimine katkı sağlayarak, ülkemizi uluslararası arenalarda en iyi şekilde temsil etmeyi ana amaç edinen Özel Güvenlik Federasyonumuzun, konu ile ilgili görüş ve değerlendirmelerimizi bilgilerinize sunmak isteriz.

Ülke genelinde güvenliğin sağlanması, asayiş ve kolluk hizmetlerinin etkin şekilde yürütülmesi ve denetlenmesi devletlerin birincil görevlerindendir. Devlet, hiç şüphesiz bu görevini icra ederken uygulayacağı usul, yöntem ve tercihleri kendisi belirleyecektir.

Gündeme gelen üniversite ve futbol stadyumlarında Özel Güvenlik yerine polis/ ‘koruma/güvenlik memuru’ istihdam edileceği konusu bize, Özel Güvenlik sektörüne ilişkin problemlerin sadece stadyum ve üniversitelere özgü olmadığı gerçeğini bir kez daha hatırlatma ve tartışma fırsatı tanımıştır.

Özel Güvenlik Federasyonu olarak, gündeme gelen konunun Özel Güvenlik sektörünü çok yönlü olarak etkileyeceği; Özel Güvenliğe bakış açısını değiştirebilecek bir etkiye sahip olduğu kanaatindeyiz.

Sektörümüze ilişkin sorunlar, çalıştığımız diğer Özel Güvenlik alanlarında da karşımıza çıkmaktadır.  Örneğin banka güvenliği ve para taşıma / işleme gibi daha yüksek nitelik gerektiren işlerde fiyat baskısı sonucunda tam da ehil olmayan ve eğitimini yeterince almamış personel ile çalışılmakta ve bunun sonucunda da kuruluşlar maddi ve manevi kayıplara uğramaktadır.

Özel Güvenlik sektörüne yönelik yürütülen söz konusu çalışmaların, Özel Güvenlik sisteminin mantığında köklü bir değişikliğe yol açabileceğini öngörüyoruz.  ‘Alan Eğitimleri’ gerektiren,  stat ve üniversiteler gibi ülkemizde hassas olayların yaşandığı alanlarda başlatılan bu değişimin, özel güvenliğin diğer alanlarına da gerçekleştirilmesi söz konusu olabilir. Özel Güvenlik Federasyonu olarak, sektörün tümü için iyileştirilme, kalitenin artırılması yönündeki çalışmalara hız verilmesinin çok önemli ve hatta zorunlu olduğunu düşünüyoruz.

Öncelikle konunun iyi analiz edilmesi gereklidir.

Özel Güvenlik Federasyonu olarak, yapılacak değişikliklerin sektörü hangi yönleriyle etkileyeceğine yönelik oluşturduğumuz değerlendirmeleri aşağıda bilgilerinize sunarız:

  • Devletin kamu güvenliğinin sağlanmasındaki tercihini, kendi bünyesindeki güvenlik güçlerinden yana kullandığı takdirde,  kısıtlı kamu kaynaklarının  daha fazla kullanılmasına sebep olacaktır,
  • Devletin odaklanması gereken alanlarda zafiyete sebep olacaktır,
  • Yapılacak değişiklikler ile, Özel Güvenlik Sektörünün gelişim sürecini olumsuz etkileyecek; Özel Güvenliğin ‘yetersizliği’ üzerine odaklanılan konu sektörün ‘uzman’ imajını kaybetmesine sebebiyet verecektir.
  • Devlet, kamuoyu ve özel sektör nezdinde, Özel Güvenlik personeline olan güven azalacaktır.
  • Özel Güvenlik firmalarında iş kayıplarına, dolayısıyla sektörün daralmasına ve küçülmesine sebebiyet verecektir,
  • Üniversitelerde ve futbol stadyumlarında arzu edilmeyen ‘Polis/Devlet’ baskısı hissedilecektir.
  • Yapılacak değişiklikler, Avrupa Birliği uyum sürecine olumsuz yansıyacaktır
  • Uluslararası Anlaşmalar ve Normlar gereği Türkiye olumsuz bir duruma düşecek, UEFA ve Dünya Spor Federasyonları gereklerini yerine getiremeyecektir.

Üniversite ve stadyumlarındaki Özel Güvenliğin “iyileştirme alanları” araştırılmalı; olaylara kaynaklık eden kök nedenler belirlenmelidir.

İyişleştirilebilecek kök nedenler aşağıda özetlenmiştir:

  • Özel Güvenlik görevlisinin görev alacağı sektöre yönelik ‘uzmanlık eğitimlerinin yaygın olmaması, söz konusu eğitimlerin henüz ihalelerde aranan bir kriter haline getirilmemiş olması
  • Düşük ücret ile istihdam edilen Özel Güvenlik personelinin mesleki yeterliliğinin üst düzeyde olmaması
  • Üniversite ve futbol stadyumu güvenliği ihalelerinde hizmet bedellerinin düşüklüğü
  • ihalelerde aşırı ucuzluk beklentisi çalışan kişilerin bu işi “meslek” olarak görmelerine engel olan düşük ücret yapısının ortaya çıkması, bu durumun sık personel değişimine sebebiyet vermesi
  • Yüksek sirkülasyonun, Özel Güvenlik görevlilerine verilecek eğitime yapılacak yatırımları ekonomik olarak verimli kılmaması
  • Maç organizasyonlarının ‘geçici iş’ olması nedeni ile hafta da 9 saat için sabit kadronun istihdam edilememesi
  • Kulüplerin parasal sorunları nedeni ile çok düşük ücretler ile hizmet almak istemeleri ve alınan düşük ücretli hizmete rağmen ödenmeleri çok geç yapmaları
  • Emniyet birimlerinin “denetleme” faaliyetlerinin mevzuata uygunluk kontrolü ile sınırlı olması ve mevzuatta kaliteye / eğitime yönelik bir denetim gerekliliğinin bulunmaması
  • Özel Güvenlik şirketlerinin kalitesiz iş sonucunu önceden bilmelerine rağmen, kısa vadeli, sürdürülebilirliği mümkün olmayan fiyatlamalar ve finansal planlamalar yapmaları
  • Sektörün gelişimine yönelik, dünyaya örnek olan özel güvenlik dinamiklerinin ülkemizde uygulanmıyor olması, know-how transferinin eksik olması.

Yukarıda belirtilen tüm bu hususların, sektör paydaşları tarafından tartışılması ve;

  • Kamu ihale kanunundaki eksiklerin giderilmesi,
  • Sözleşme sürelerinin uzatılması,
  • Güvenlik Görevlisi haklarının iyileştirilmesi,
  • Güvenlik Görevlisi eğitimlerinde uzmanlaşmaya gidilmesi,
  • Güvenlik Görevlilerinin iş güvencesi,

gibi birçok değişik alanda iyileştirme çalışmalarının ivedilikle başlatılması gerektiğini düşünüyoruz.

Üniversite ve futbol stadyumlarında özel güvenlik alanında, kamuoyunun da tanıklık edeceği değişiklikler yapılması yoluna gidilmelidir. Bu tür konuların uzmanlık alanları dahilinde değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Olaylara kaynaklık eden sorunların devlet tarafından üstlenilmesi yerine, sektörün tüm paydaşlarının konunun nedenlerini analiz ederek, gerekli düzenleme ve altyapıyı oluşturmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, devletin üstleneceği görevler çoğalacak/ devletin iş yükü artacaktır. Her yürümeyen işi Devletin üstlenmesi çözüm olamaz. Devletin esas olarak hizmetlerin yürümesi için gerekli zeminin oluşmasını temin etmesi, yasal düzenlemeleri, kontrol ve denetimleri yapması, gerektiğinde de cezai müeyyideleri uygulaması tercih edilmelidir.

Avrupa Özel Güvenlik Sektörünü incelediğimizde ‘Kamu – Özel Güvenlik İşbirliği’ konusunda etkin çalışmalar yapıldığını ve bu husususun taraflarca çok önemsendiğini görüyoruz. Hapishanelerin Özel Güvenliğe devri; trafik hizmetlerinde Özel Güvenlik personelinin istihdam edilmesi bu hususa verilebilecek en güzel örneklerdir. Genel olarak kolluk kuvvetlerinin görev alanında bulunan ancak özel hukuk kişilerince sağlanabilecek güvenlik ve koruma gereksinimleri için etkin bir koordinasyon ve işbirliği tesis edildiğinde hedeflenen sonuçlara ulaşmak  pekala mümkündür.  Avrupa Birliği uyum sürecinde ‘Kamu-Özel Güvenlik İşbirliğini’ tesisi de bu bağlamda önem arz etmektedir.

Ülkemizde sporda şiddetin %97 oranında futbolda olduğu, bunun da büyük oranda üç büyük takım taraftarları arasında ve İstanbul’da gerçekleştiği bilinmektedir. Fanatik taraftarların kontrol edilmesi, stadyumların teknolojik yatırımlarla hem izlenebilir, suça meyillileri ayırt edebilen, cezalıları stada sokmayan teknolojilerin kullanılması, biletleme, arama vb. sistemlerin iyileştirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan, kulüplerin gelirlerinden güvenliğe kaynak ayırmamakta ısrar ettiklerini gözlemlemekteyiz. Özel Güvenliğin devlet tarafında üstlenilmesinin kulüpler tarafından uygun görülecek bir değişiklik olduğunu öngörüyoruz.

Bu yönüyle değerlendirdiğimizde konunun, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) düzeyinde çözülmesi gereken bir konu olduğuna da dikkat çekmek isteriz. Futbol stadyumu güvenliği ihalelerinin takımlardan bağımsız  olarak gerçekleştirilmesi ve TFF ’nun, stadyum gelirlerinden elde ettiği payın artırarak güvenlik hizmetlerine ihale edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Ek olarak yukarıda da değindiğimiz üzere,  stadyumlarda görev yapan Özel Güvenlik görevlileri çok düşük ücretler ile ‘geçici’ sürelerde çalışmaktadır. Söz konusu güvenlik görevlilerinin, TFF tarafından tam zamanlı istihdam edilmesi,  daimi iş güvencesi sağlayacak; maç ayrımı olmadan, her maçta görev alacak güvenlik görevlileri, futbol güvenliği alanında özel eğitimler alarak uzmanlaşacak ve deneyimli olacaklardır.

Bu yönleriyle ele aldığımızda, TFF ’nin  güvenlik ihalesinin kamu ihale kanuna tabi olmaması veya kamu ihale kanunda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini;  sözleşmelerin süresinin beş yıl olması, iş güvencesinin sağlamalı, ağır teminatlar ve cezai şartlar içermesi gerektiğini öngörmekteyiz. Bu uygulamanın özellikle İstanbul da hayata geçirildiği ve üç büyük takımı kapsadığı ilk etapta sorunun büyük bölümünün çözülmüş olacağını savunmaktayız.

Üniversitelerdeki özel güvenlik konusu ise, Kamu İhale Kurumu’na tabi hizmet alımlarından kaynaklanmaktadır. Olayların özellikle belirli üniversitelerde olduğu ve bunların da kamu üniversiteleri olduğu görülmektedir. Lokal problemlerin çözülmesi yerine özel güvenliğin devlet tarafından üstlenilerek, devletin iş yükünün artırılmasının vatandaşın vergisine başvurularak oluşturulacak bir düzenleme olacağı için hakkaniyetli bir tutum olmayacağı kanaatindeyiz. Üniversitelerde yaşanan sorun daha çok “ kültürel bir sorun ” olarak görülmeli ve bu yönde bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu sorun yine futbol stadyumları için önerdiğimiz, Özel Güvenlik yasasında ve Kamu İhale Kurumu’nda yapılacak düzenleme ile giderilecektir. Sözleşme sürelerinin uzatılması, yetkiler, eğitim, iş güvencesi vb konular üzerinde durulmalıdır. Siyasi nitelikli olaylarda polisin müdahalesinden önce hükümetin öngördüğü çerçevede yetkili Özel Güvenlik görevlileri ile olaylara müdahale edilmeli; ancak tek yöntemin müdahale olmadığı, gene kök nedenlerin araştırılması ve onların çözülmesi gerektiğini savunmaktayız.

SONUÇ OLARAK:

1.Üniversitelerde istihdam edilen Özel Güvenlik görevlilerinin sayısı Kamu İhale Kurumuna tabi hizmet alımları ile belirlenmektedir. Bu bağlamda İstihdam edilen Özel Güvenlik Görevlisi sayısı olayın olmadığı  normal şartlar için ihalede belirlenmiş sayıdır. Bu kapsamda kriz dönemlerinde Özel Güvenlik Görevli sayısının yetersiz kalacağı aşikardır. Bu dönemde yüzlerce polisin kontrolde zorluk çektiği olaylarda 10-15 Özel Güvenlik Görevlisi ile  bu işlevi tesis etmek mümkün değildir. Olaylar esnasında yeniden ilave Özel Güvenlik Görevlilerinin görevlendirilmesinde 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulamalarından kaynaklanan sorunların yanı sıra ilave Özel Güvenlik Görevlilerine ödenecek ücretlerin de nasıl karşılanacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.  Ayrıca Üniversitelerin bu alanda kendi içinde Kriz Yönetimi  Oluşumunu tesis ederek psikolojik yöntemleri de kullanarak olayların önlenmesini sağlamaları yönünde adımlar atmaları hususu zorunluluk arz etmektedir.

2.Stat Güvenliğinin; Özel Güvenlik Görevlileri ile  etkin bir şekilde sağlanması konusunun ; Özel Güvenlik Federasyonu ile Türkiye Futbol Federasyonunun yakın işbirliği tesis etmeleri halinde çözülebileceği değerlendirilmektedir

Bu konunun gündeme gelmesinin, Özel Güvenlik Sektörün sesinin duyulması ve sektör paydaşlarının görüşlerini bildirmeleri için hayırlı bir gelişme olduğu kanaatindeyiz.

Bilgilerinize sunarım/arz ederim

Saygılarımla

Oryal  ÜNVER

ÖZEL GÜVENLİK  FEDERASYONU  Ynt.  Krl. Başkanı

Diğer yazıları okumak ister misiniz?