ÖZEL GÜVENLİK DEĞERLENDİRMELERİ
Ülkemiz özel güvenlik ile 1981 yılında tanışma ve geriye dönüp baktığımızda aradan geçen otuz iki senede birtakım yenilikler düzenlemeler yapılmış ancak istenilen ve tüm taraflarca arzu edildiği ,genel kabul görecek şekli ile daha taşlar henüz tam olarak yerine oturmamıştır.
Bunun en büyük delili ise bu alanı düzenleyen 5188 sayılı kanunu çıkaran hükümetin kendisinin özel güvenliği tam olarak kavrayamaması ve özel güvenliğe bir takım alternatiflerin düşünülüyor veya araştırılıyor olması gösterilebilir.
Türkiye gündeminde, özellikle 2000 yılından beri özel güvenlik üst sıralarda yerini korumakta ve gündemden düşmemektedir.Bu geçmişe rağmen insanların ve özel güvenlik görevlilerinin kafası bu konuda karışıktır.
Bu geçen süreç içinde özel güvenlik sektöründe olumlu olarak değerlendirilebilecek şeyler yok mu, tabiki var .
Bunların en başında özel güvenlik taraflarının artık mesleki bir takım teşkilatlanmaların içinde rahatça yer alabiliyor olmalarıdır.Modern toplum gereği olan katılımcılık sivil toplum kuruluşları ile aşılmıştır.Böylelikle mesleki teşkilatlanmaların önündeki engeller kaldırılmıştır.
Sivil toplum kuruluşları belli bir amaç etrafında fikir birliğini oluşturarak hedeflerine ulaşabilmek adına bir araya gelmiş topluluklardır.
Özel Güvenlik sivil toplum kuruluşlarının amaçları özel güvenlik görevlilerinin ve özel güvenlik mesleğinin sorunlarını tespit etmek ,tespit edilen sorunlara ortak çözümler üretmektir.Mesleğin gelişimini sağlamak olduğu kadar özel güvenlik mensuplarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi temel amaçtır.
Bu amaçlar doğrultusunda yasal zeminde faaliyet göstermek ve özel güvenlik sektöründe iş disiplinin oluşturulması,mesleki ahlak kuralları çercevesinde rekabet kurallarının iyileştirilmesi için çalışılmaktadır.
Özel güvenlik çalışanlarının da gerek çalışma şartlarının iyileştirilmesi,gerekse sosyal yaşam şartlarının iyileştirmesi için gayret sarfetmek onların önünde yürümek amaçı için sivil toplum kuruluşları kurulmuştur.
Bugünkü mevcut hali ile Özel Güvenlik Görevlilerinin önündeki sorunlar ve engeller tahmin edilmeyecek kadar çok ve karmaşık bir haldedir.Tabiiki bu engeller ve sorunlar var diye de çözüm aramaktan geri duracak değiliz.
Bizim yasamızın ilk çıktığı günden bu yana yurdun muhtelif yerlerinde otuza yakın sivil toplum kuruluşları kuruldu.Bunların hepsinin ortak noktaları özel güvenlik mesleğine nasıl katkı sağlayabiliriz,çalışma şartlarını nasıl düzenli bir yapıya kavuşturabiliriz,onların sorunlarına nasıl çözümler getirebiliriz,nasıl onların yanında olabiliriz,gayreti içinde olmuşlardır.
Bir yıgın engellemelerin yanı sıra bizim kendi arkadaşlarımızın da üzerine düşen bazı görevlerin var olduğunu da biliyoruz.
Gözlemleyebildiğimiz kadarı ile ;
Özel güvenlik Görevlilerinin sivil toplum kuruluşlarından beklentileri ;
-İşten çıkarılmalarında veya çalışırken işverenle yaşadıkları sıkıntıların çözümünde derneklerin yanlarında olmaları bir nevi arabulucuk yapmalarını beklemeleri
-İş bulamadıkları zamanlarda dernek vasıtası ile yerleştirilmeleri,
-İşsiz kaldıklarında derneğin kandilerine sahip çıkmasını,
-Sektördeki son gelişmelerden ve en son yayımlanan kanun ,genelgel ve tamimlerden haberdar olmak.Sektörü ilgilendiren konularda birinci ağızdan bilgi sahibi olmak,
-Haklarını gerek işveren cephesinde ,gerekse resmi kurumlar nezdinde savunmak,hak arama mücadelesi vermek gibi gayet doğal ,gayet samimi beklentileri vardır.
Bu çercevede özel güvenlik görevlilerini temsil eden sivil toplum kuruluşu olan ÖGTM (Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği)
-İçişleri Bakanlığı,Emniyet Genel Müdürlüğü, Üniversitelerin MYO program temsilcileri ve Özel Güvenlik Görevlilerini ,Özel Güvenlik Eğitim Kurumları ,Özel Güvenlik Şirketleri,Alarm İzleme Merkezleri,çalışanlanlar temsil eden sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerin ile birlikte ortak akıl üretecek bir ‘’Özel Güvenlik Hizmetleri’’komisyonu kurulmasını ve sürekli işbirliği ve koordine edecek bir mekanizma oluşturulmasını arzu ediyoruz.
Yukarıda saydığımız tüm kurum ve kuruluşlarının temsilcileri bir araya geldiğinde sorunlara geniş bir persfektifden bakarak tüm tarafların görüşü alınarak mantıklı çözümler üretileceğini düşünüyoruz.
Bu tür bir komisyonda alınacak kararlarda hata payı en aza indirilmiş olacaktır.Neticede alınan kararlar tüm tarafların tartışmaları sonucunda alındığından kimseninde birilerini suçlamasına gerek kalmayacağı gibi sağlıklı ve mantıklı kararların alınmasına vesile olacaktır.
Merkezi olarak böyle bir komisyon kurulması halinde illerde de valilikler bünyesinde bunların alt birimleri olarak yine tüm tarafları kapsayan komisyon üyeleri tarafından teşkil edilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz.
Bu uygulama ile sivil toplum kuruluşlarının bu sistemin içinde sorumluluğu ve işelevi artacak sivil toplum kuruluşlarına verilen değerle birlikte daha geniş yelpazede temsil meşruiyeti sağlanmış olacaktır.Bunun gerçekleşmesi halinde özel güvenlik sektöründeki sivilleşmeninde önü açılmış olacaktır.
Bu güne kadar yasanın çıktığı tarihten bu tarafa özel güvenliği ilgilendiren konularda hiç bir sivil toplum kuruluşunun öneri ve teklifleri resmi olarak istenmemiştir.
Ayrıca şu an için kontrolsuz bir güç olarak büyüyen bu sektörün sıkıntıları önümüzdeki yıllarda daha da çok artacaktır.Çünkü özel güvenlik sektörünün şu an için hedeflerinin ne olduğu ,nereye gideceği belli değildir.Sektörün ne kadar ve hangi evsafta personele ihtiyaçı olduğu,şirketleri pazar payının ne olduğu ,eğitim kurumları enflasyonu,alarm izleme merkezlerinin önümüzdeki yıllarda ihtiyaça nasıl cevap vereceği gibi ileriye dönük planlamaların olmaması gibi.
Geçen otuz iki seneye bönüp bakıldığında Türkiye’deki Özel Güvenlik Mesleğinin hafızasısının olmadığı görülmektedir.Mazimizi bilmeden, halimizi görmeyiz dolayısı ile atimize yorum yapamayız.
Bu konu ile ilgili bir örnek vermek istiyorum.
28-06-2013 tarihinde Strateji Geliştirme Başkanlığı başkanlığına başvuruda bulunanarak bilgi istenmiştir. 112982 sıra sayılı başvuruya henüz daha bir cevap alınamamıştır.
Buna benzer bir bilgi talebimizde Özel Güvenlik Teşkilatlarının kurulduğu 1981 yılından bu tarafa görevleri başında şehit edilen özel güvenlik görevlilerinin sayısı ve kimlikleri idi.Malesef şu zamana kadar buna da bir bir cevap alınamadı.
-Bilindiği üzere özel güvenlikle ilgili iş ve işlemlerimiz illerde özel güvenlik şube müdürlüklerince polis memurları tarafından yapılmaktadır.Bu görevli memurlar zaman zaman tayin ve rotasyona tabii tutulduğundan belli bir zaman sonra buralardan başka şubelere gönderilmektedirler.Özellikle de şube müdürlerinin çok sık değiştiğini biliyoruz.Bu da zaman zaman ister istemez bir takım aksamalara yol açmaktadır.Çünkü bu şubede uzmanlaşma safhasına gelmiş olan personel tayin zamanı geldiğinde gidiyor ve yerine tayinden gelen personel sıfırdan başlamak durumunda olduğundan tekrar başa dönülüyor.
Bu aşamada önerimiz ;
-İlk aşamada büyük bir çatıyı temsil eden ÖZEL GÜVENLİK KONFEDERASYON tarafından iş ve işlemlerin konusunda uzlaşmış ve yetkilendirimiş olan Konfederasyon tarafından yürütülmesidir.Özel Güvenliğin ÖZEL mantığına tam oturacak bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bunun örnekleri ülkemizde mevcuttur.Sanayi Odaları,Ticaret Odaları,Şöförler Cemiyeti gibi.
Bu çatı altında yapılacak düzenlemeler sayesinde bir takım iş ve işlemlerin tek elden görülmesi,özel güvenlik personelinin sicil ve istatiklerinin tutulması gibi yeniliklerin önünü açaçaktır.
-Tüm özel güvenlik sektörünün ve özel güvenlik görevlilerinin birinci ağızdan en uç noktaya kadar bilgilendirilmesi mesleki gelişim açısından büyük onem taşımaktadır.Özellikle resmi makamlarca yayımlanmış olan genelge,emir yazısı ve duyuruların sektörün tamamı ve özel güvenlik görevlisi olarak çalışanlarının bilmesi gereken yayımlar olarak düşünüyoruz.
Resmi makamlarca yayımlanan bu tür yazıların dağıtımı yapılırken bizim gibi çalışanlarla bire bir muhatap olan Sivil Toplum Kuruluşlarının da eklenmesini arzu ediyoruz.Bu tür yapılacak uygulama ile bir takım yalan haberlerin gönüne geçileceğini düşünüyoruz.
Son cümle olarak;
Sektör içinde tüm taraflarla yapmış olduğumuz görüşmeler ve değerlendirmeler neticesinde,
-Tüm tarafların katılımının sağlandığı ve tüm taraflarca kabul görecek yeni bir kanun ve uygulama yönetmeliğinin oluşturması ,
-Çalışma ve özlük şartlarının adilene dağıtılması ve uygulanmasına yönelik şartların belirlenmesi,
-Kanundan doğan yetkilerimizin tam ve net ifadelerle belirlenmesi gibi temel sorunlarımızı
ifade etmek isterim.
ÖZEL GÜVENLİK TEŞKİLATI MENSUPLARI DERNEĞİ
Cengiz KIVILCIM
Yönetim Kurulu Başkanı